Muhteşem bir sestir onunki; yürekten!
Tarzı da kendine özgüdür...
Sanat yolculuğunda usta bir müzisyendir...
Dile kolay;
52  yılda 17 adet 45’lik, 10 LP ve 30 albüm yapmıştır…
Türküleri, halk müziğini ve Anadolu rock’ı tüm dünyanın diline dolayandır Selda Bağcan!
400’e yakın şarkı söylemiştir, İngiliz Rolling Stone dergisi tarafından ‘100 Yılın 100 Efsane Divası’ listesine
seçilmiştir...
 The Times’ın ‘'Dünya Müziğinde Yaşayan Efsanevi ve Tarihi Kadın Şarkıcılar’' listesinde yer almış, yüzlerce uluslararası festivalde sahne almıştır...

F58Cd3D9 99B4 40B8 8743 87184Bf47533

Muhaliftir Selda...
Bu yüzden sıkça gözaltına alınmış, tutuklanmıştır...
Şarkı sözleri yüzünden defalarca yargılanmıştır. 
Posta’ya verdiği röportajdandır;
“1981’de ve 1984’de üç kere hapse atıldım. Şarkılarım ve düşüncelerim yüzünden defalarca hapislere düştüm.
Kitlelere gözdağı vermek için o kadar çok içeri attılar ki beni...
12 Eylül’ün kurbanı oldum. Korkunç günlerdi.
Hiç hak etmedim hiç!
Öyle ilginç şeyler
yaşadım ki...
Hayatım kitap olacak. Orada her şeyi anlatıyorum.
Cezaevinden de bir anımı anlatayım;
Ring arabasıyla Metris’e giderken jandarmalar arabanın arkasında ‘Kızıldere’ türkümü söylemeye başladılar ve ben şaşırdım.
Bir star’ı şarkılarını bahane ederek içeri atıyorsun, sonra o star aynı şarkılarla dünya çapında oluyor. Dünya insanları sesimdeki haykırışı fark ettiler.
Sesim dünyayı etkiledi. Sinirleniyorum anlatırken. 1987’ye kadar pasaportuma el koydular. Bir sürü festivalden davet aldım, gidemedim. O dönem cezaevinde yatan tek kadın sanatçıydım. Bergen’in filmi çekildi, biliyorsunuz.
Büyük acılar ve dram var o filmde ama esas acıların kadını Bergen değil; benim!
Acıların kadını olmak konusunda Bergen birinci sıradaysa,  ben de ikinciyim.”

9D16Cc21 Ebb3 42Dc 901E 78Ec9486433F

20 yıl yasaklıydı!
TRT'nin sansür listesinde ilk sıralardaydı...
Am o asla ödün vermedi kararlı duruşundan. Enerjisi hep katlandı...
Selda Bağcan: “Ulusal olmadan, uluslararası olunamaz.” demiştir hep.
Ruhi Su’nun “Yerelden ulusala, ulusaldan evrensele” sözünü anımsatarak...
Ulusal müzik yapar.
Türkü kıvamındadır besteleri.
“Bu toprakların müziğini yapınca, ulusal olacaksın. Gerçekten uluslararası da seni fark ediyor o zaman. “cümlesi onundur.

xxxx

Müzik eleştirmenlerinin tespitiyle;
"Eşsiz sesi ve özgün besteleriyle yeniden hayat verdiği türkülerimizle ortak acılarımıza ve isyan çığlıklarımıza korkusuzca tercüman oldu."
İşte, 'Tatlı Dillim',  'Çemberimde Gül Oya', 'Adaletin Bu mu Dünya',  'Sivas'ın Yolları', 'Gesi Bağları', 'Mehmet Emmi', 'Adiloş Bebe', 'Mağusa Limanı', 'Ah Yalan Dünya', 'Yürüyorum Dikenlerin Üstünde', 'Uğurlar Olsun', 'Öyle Bir Yerdeyim ki', 'Denizlerin Dalgasıyım', 'İnce İnce Bir Kar Yağar', 'Sarı Saçlım Mavi Gözlüm', 'Yuh Yuh'', 'Yaz Gazeteci Yaz'...
Her biri marş gibi dillerde marştır!..

xxxx

Bir Şehir Efsanesi'nden de söz edelim;
“Mapushanelere Güneş Doğmuyor” şarkısını yaptığı dönemde Deniz Gezmiş hapishanededir. Ortaya bir aşk dedikodusu çıkmış almış başını gitmiştir.
Buyrun işin aslını kendisinden dinleyelim;
“Böyle bir şey olduğundan habersizdim.
İlk defa 1976 yılında bir konser kulisinde sordular bunu.
Ben çok şaşırdım duyunca.
Yakıştırdılar bizi o dönem. Denizler’in benden haberi var o zamanlar TRT’de radyoda çalındığı için. Tutuklulara radyo serbest. Hiçbir şekilde bir araya gelmedik, hiç tanışmıyoruz.
Ama halkın yakıştırmasıyla böyle oldu. Daha sonraki yıllarda küçük bir kız geldi bir gün kulise.
Dedi ki 'Size bir şey sorabilir miyim?'
Ben anladım neyi soracağını da, 'Sor bakalım” dedim.
'Siz hiç Deniz Gezmiş’le çıktınız mı?'
Bazıları da benim gerçekten sevgilisi olup yalan söylediğimi zannediyordu.
İnkâr ediyorum zannediyorlardı. Yahu keşke olaydı ! “
(Gaye Su Akyol röportajı)

xxxx

Kendi ifadesiyle,
"Sonsuza dek Cumhuriyet değerlerini savunan" sanatçı bugün 76 yaşında...
Nice nice yıllara, müzikle dopdolu sağlıklı yaşlara Selda Bağcan...