İzmir takımlarının durumlarına şöyle bir bakıyorum da içinde futbol ateşi yeni yeni filizlenen çocukların neden kendi şehirlerinin takımlarını değil de Fener'i G.Saray’ı, Beşiktaş’ı tuttuklarını bir derece anlayabiliyorum.

Tamam, bu sıralar Göztepeliler mutlu ama ya diğer İzmirli taraftarlar.. 

Diğer İzmir takımlarını tutan küçük taraftarlar başarıyı bir yana bıraktık, kulüplerinde neler yaşandığını anlamakta bile güçlük çekiyorlardır, kesin..

Alın size Altay mesela..

İçinde bulunduğu darboğazdan güçlü bir yatırımcı ile çıkış yolu arayan siyah-beyazlı camiadan dün akşam saatlerinde gelen, “Görüşmeler olumsuz sonlandırıldı” açıklamasıyla bir kez daha umutlar, başka bir bahara kalmış görünüyor.

Üstelik yine benim kıt aklımla anladığım, 110 yıllık kulübe talip olanlar ortaya bir para koymamış. Firma demiş ki; “şirketi devralırım ama para yerine tapu veririm..”

Yalnız burada da çoooook küçük bir sorunda var; Firmanın yaşadığı hukuksal problemler nedeniyle bu tapuların da nakde çevrilmesi imkansızmış.

Anlaşılan, biz Altay'ın iflasa sürüklendiğini duşünürken, kurtarıcı diye ortaya çıkanlar da aynı sorunlarla uğraşıyorlarmış. 

Kulübün bu yöndeki açıklamasına karşın firma sahibi ise, asıl Altay başkanının şahsi şirketinin konkordato aşamasında olduğunu iddia ediyor.

Kulübe talip firmanın sahibi; dün gece sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda "edep yahu" diyerek, yönetimin açıklamasını yalanlıyor, "işin bozulmasının asıl sebebi, kulüp başkanının öncelikle kendi şahsi alacaklarını talep etmek istemesi" diyor.

Üzülerek söylüyorum ki gelinen durumu tek kelime ile anlat deseler.... “Rezalet” desen olur, “Skandal” desen olur.. Aslında ikisi birarada. 

Bu arada sürecin başından beri başrolde olan hatta haberlerde birinin kulüp başkanı, diğerinin ise şirketin başkanı olacağı yazılan Altay camiasının iki önemli isminin de İzmir futbol kamuoyuna bir açıklama borçlu olduklarını düşünüyorum.
Aslında sürecin başından beri camia içinden kulağıma gelen haberler, bu işin pek de kolay olmayacağı yönündeydi.

Hatta son günlerde açıklamalar her ne kadar olumlu gibi görülse de camianın ileri gelenleri bu anlaşmanın gerçekleşemeyeceğine dikkat çekiyordu..

Altay kulübü dün akşamki basın açıklaması ile nedenleri de ortaya koyarak süreci sonlandırdı. Ancak bu süreç daha çok konuşulur, tartışılır, iddiaların ardı arkası kesilmez..
Son sözüm Altaylı taraftarlara.. Yıllarca Altay muhabirliği yaptım ve az çok son dönemde değişse de profili bilirim. 

Unutmayın altın çöpte de olsa değerinden hiçbir şey kaybetmez. 
Amatöre bile düşse Altay, yine Türk futbolunun kıymetlisidir..

Çünkü gerçek Altaylı için sportif başarı çok şey ifade edebilir ama her şey demek değildir. 

Türk Spor Tarihi’nin yazılmış ilk marşı olan Altay Marşı'nın ilk mısralarında olduğu gibi; 

Şerefli koca bir ülkünün,
Şerefi namusu hepsinin,
Şerefli, şanlı, şen Altay..