Aslında fren daha 4-5 yıl önce patlamış, kamyon yokuş aşağı hızlanarak inmeye başlamıştı.. Artan ekonomik sorunlar yüzünden camialar yönetici çıkaramadığı için kulüpler adı sanı duyulmayan insanların eline kalmaya başlamıştı..

Hakemlik kariyerleri sıradan ya da zayıf isimler arka arkaya MHK başkanı oluyordu..
Kendi camialarında ya da futbol dünyası içinde karşılığı olmayan insanlar sözde seçimlerle Futbol Federasyonu Başkanı seçiliyordu ki; bu 4-5 yıl değil 10-12 yıldır böyleydi..
Televizyonlar ya da gazetelerdeki tarafsız yorumcular yerlerini kulüp amigolarına bırakmıştı..
Son iki sezonda ise freni boşalan kamyonun artık bir değil birkaç lastiği de patladı,,
Geçen sezon hiç izlenmeyen ama biletleri 50 bin liraya satılan maçlar..
Hakem kararlarını protesto ederek sahadan çekilen takımlar..
Saha ortasında dayak yiyen hakemler ve daha neler neler..
Bu sezon herşey silbaştan olacak diye beklerken yeni krizler birbirini kovalıyor..
Örnek mi? Geçen sezon “Yapı” var diyen kulüp sezon bittiğinde şampiyon olunca ortada “yapı” falan kalmamıştı..
Bu sezon ise o takımın ezeli rakibi tutturmuş bir “yapı” gidiyor. Bakalım olur da bu takım şampiyonluk ipini göğüslerse bu “yapıyı” görebilecek miyiz..
Mesela geçen sezon bir kulüp başkanı şampiyon olan başka bir takımın şampiyonluk eğlencesinde şov yapıyor; üstelik bu başkanın takımı ile geçen yılın şampiyonu bu sezon rakip..
Süper Ligde hakemlerden en çok şikayet eden takım en çok penaltıyı kazanmış ama hala kendisine komplo kurulduğunu düşünüyor.
Daha geçen hafta geçmişte MHK başkanlığı yapmış bir isim hakemlerle bazı avukatlar arasında yapılan anlaşmaları dile getiriyor ama ortada hala derin bir sessiz hakim..
Bu hafta 1. Lig derbisinde öyle şeyler yaşandı ki; Atılan patlayıcı ile oyuncu yaralandı, iki takım sille tokat birbirine girdi, sahaya atılmadık madde kalmadı ve oyun tam 15 dakika durdu..
Çağdaş futbol ülkelerinde tatil edilecek bir maçtı. Sahaya yağan maddeler yüzünden VAR ekranına güç bela gidebilen hakem yine de karşılaşmayı tamamladı..
Bir Süper Lig kulübü başkanı medyaya başka bir takımı tuttuğunu söylerken, kendi takımıyla gönül verdiği takım arasında oynanacak karşılaşma öncesi gönlünden 1-1’lik beraberlik geçtiğini söylüyor.
Geçmişte teknik adamlar hedeften uzaklaştıkları için kovulurdu ancak iki sezondur özellikle alt liglerde hedefe yürüyen teknik direktörler kulüp patronları tarafından pardon dilim sürçtü başkanları tarafından bir neden açıklanmadan gönderillir oldu..
Futbol adına yapılan özel sohbetlerde mutlaka konuşulan bahis; görünen ki , bizim liglerimize hiç uğramamış..
Ülkenin en çok okunan araştırmacı gazetecilerinden birinin yasadışı bahis haberi için öyle ya da böyle tepki veren bir makam yok..
Bir Süper Lig Başkanı, “Yetkim olsa bütün takımları iddiadan çıkarırım” diyerek açık mesaj veriyor veriyor. Olumlu ya da olumsuz tepki yok..
..Ve finalde bu hafta şovmeninden, şarkıcısına, fenomeninden, ekran trolü eski futbolcusuna birçok kişinin adı yasa dışı bahis skandalına karışıyor doğru dürüst yankı uyandırmıyor,,
Görünen o ki, futbolumuzdaki kaos ortamı sakinleşmek yerine artarak devam edecek; Ta ki dibe vurup yeniden kendi ayakları üzerinde yükselene kadar..