Şair sözü yalan değildir. “Tanrı olmasaydı, yaratmazdı evreni! Yoksa ne anlamı olurdu bu görkemin, bu matematiğin?” Uzayın, göğün derinliklerinin, gök ekininin, yıldızların, ayın, güneşin, ışık hızının…

“Güneş ki evrende bir toz parçası; yine de ona borçluyuz varlığımızı. Yokluğumuz ise belirsiz; sonsuz küçük olmasaydı ve bilinseydi bilmediklerimiz yanıt bulunurdu.’’

Bu sözler bilim insanından değil; bilime, bilgiye, bilgeye inanan; mavinin gece, şafak tonlarıyla imge varsıllığı yaratan bir şairden, Selami Şimşek’ten…

Bizi “Alkışın Rüzgârı”na katarak, atlara sürme çekerek, gökyüzünün kapılarını, pencerelerini açarak şiirin sonsuzluğuna uçuruyor: “Hayal gelecektir; Işık aynasıdır evrenin.” diyerek…

Selami Şimşek, ilk şiir kitabı ‘Son Gözyaşı’nı 2012’de yaşı 62’ye ermişken yayımlar. Sonrası gelir; “Atlara Sürme Çekin”,  “Gökyüzü Açık Kalsın” ve “Alkışın Rüzgârı”. 

“Ben şairim/Ele avuca sığmam” derken, “yazdığı her dizede, yaşamın esinleyen rüzgârı”nı sindirmeye uğraşır.

Şiirini besleyen “edindiği bilgilere, esin kaynaklarına, aldığı soluğa ve en büyük sevdalısı Gökyüzüne” teşekkür etmeyi de unutmaz.

Duygu dünyası yoğundur. Şiir gündeminde ivedi çözümlere de yer vardır. İmgeleminde insanca yaşanası yeni dünyalar kurar. Muhaliftir; ancak insandan, sevgiden, barıştan, toplumsal, gerçekçi duruştan yanadır. 

***

Bu ve benzeri sözleri Aydın Şimşek yönetimindeki Alsancak Kanguru Kültür ve Sanat Merkezi’nde dillendirdim.

Yağmurun, rüzgârın, soğuğun yolculuğunda salonu dolduran, ilgiyle, alkışla izleyen sanatsever dostlar arasında. 

Salt ben değildim; iki değerli dostum Mehmet Yaşar Bilen ve Yusuf Alper’le. Onlar da donanımlı konuşmaları, saptamaları ile salonu alkışa boğdular!

İyi ki yazının, sanatın emekçileri de aramızdaydı. Emel Kayın, Mehmet Rayman, Işıl Madak Kaya, Orhan Baykal, Hayri Yetik, Osman Akbaşak, Fatma Aras, Neval Savak, Bedri Karayağmurlar, Y.Bekir Yurdakul, Altay Ömer Erdoğan, İlhan Soytürk, Muhittin Bilgin, Coşkun Şimşekli, Talat Aydilek, Süreyya Türkaydın, Semiha Taş Özenç…

***

Bu yazıyı 21 Kasım 2023 Salı sabahı gazeteye geçtikten sonra, Vefa İstasyonu’nda trenimi beklemeye gideceğim. Tren yolcularımla buluşacağım. Bakalım M.Yaşar Bilen, Orhan Baykal, Atila Er dostlarım neler söyleyecekler benim için? Ben de meraktayım. 

Vefa Gecesi’ne emek veren, kamerasını konuşturan, kurgusunu gerçekleştiren, sazıyla Osman Akbaşak’a, Bekir Yurdakul’a, Ferhat İşlek’e, sazıyla katılan şair Mahzun Doğan’a, şiirlerimi seslendiren Selçuk Oğuz’a, Canan Sanlı’ya, Tuğçe Yerdelen’e; gönülleri, sevgileri, içtenlikleriyle beni gönendiren tüm dostlarıma teşekkür ederim.

Haftaya ayrıntıları konuşalım…