Türkiye teknoloji de neden geride kaldı? Kimi bu yargıya hemen itiraz edebilir? Hiç de geri değiliz! diyebilir. Bu düşüncede olanlara saygı duysam da o kişilerden tek ufak bir sorunun cevabını da rica edeceğim? Neden her gün yüzlerce insanımızı kaybederken aşı konusunda başka ülkelerin eline bakar halde kaldık? Bu durum bile bana göre büyük bir utanç. İşin ironisi de ilk aşıyı ortaya koyan kişilerin Almanya vatandaşı Türk kökenli kişiler olması. Peki bu cevap sizi tatmin etti ve ülkemizin gerçek durumunu kabul etmeye hazırsanız diğer sorumuza geçebiliriz. Biz nerede hata yaptık?
Tespitim şu; İlk olarak, en savunmasız gördüğümüz ve bozulduğunda tüm geri kalan bilim sahalarının da düzgün işlemesini bozacak temel bir bilimsel dalı feci şekilde istismar ettik. Ve etmeye devam ediyoruz. İstatistik Bilimi'ni. Gerisi sadece domino etkisiydi. Özellikle son on yıllarda siyasiler, çıkarlar için sonra ise birçok bilim insanı da bu istatistik biliminin istismar edilmesine katkı verdi. Geri kalanlarımız da istesek de istemezsek de bu çürümeyi uzaktan izledi.
Maalesef ülkemizdeki birçok konu hakkındaki istatistiksel verilere artık üzerlerinde oynanmadan ulaşamıyoruz. Ya girdi kısmında ya sonuç kısmında veriler ile oynayıp duran birileri var. Yakın örnek mi istiyorsunuz? Kovid-19 testinin sonuçları pozitif çıkmaya başladıkça hasta sayısını az göstermek için yapılan test sayısını da azaltmak gibi dahiyane bir çözüm getirenleri bu püf zekalarından dolayı bizzat kutluyorum. Aslında bu açıklamaları biraz uykulu ve dalgın dinleseniz verileri bize iletenlerin neden test sayısını azalttıklarını çok da ikna edici anlatıyorlar. Ama sonra kendinize gelip “neden yahu test sayısını azalttınız ki daha fazla test daha çok hasta kişiyi belirler böylece hastalık takibi daha kolay olmaz mı?” diye mantıklı bir soru sorarsanız tüm o sahte pembe bulutlar dağılıyor.
Bu algı oyunları veri ile ilişkili her sahada yapıldığı için ülke olarak bir facia yaşayıncaya kadar neyin nasıl olduğunu da tam anlayamaz olduk. Doğru yargılara varmak için istatistik bilimi oyun dışı kaldığında haber kaynaklarından bilgiler almaya çalıştık. Fakat haber kaynakları da olabildiğince sübjektif hale getirildiğinden ülke olarak tam olarak neredeyiz onu da kestirebilmek mümkün değil.
Teknoloji olarak geri kaldığımız söylemine karşı çıkanların ilk verdikleri cevapların son yıllarda sadece savunma sanayi sahasından geldiğini fark ettim. Bakın İHA'larımız, SİHA'larımız var. Şöyle füze yaptık, böyle silah yaptık. Nasıl geriymişiz? Fakat ben hiçbir şey ilerlemiyor demiyorum ki. Neden geri kaldık diyorum. Savunma sanayimiz bile hala emekleme aşamasında. Hala devşirme teknolojileri kendimize uyarlama aşamasındayız. Kötü mü? Hiç de değil. Bir yerden başlamak gerekiyor. Fakat ülke sadece savunma ve silah sanayi ile ilerleyecek mi? Kalkınma bu demek değil ki! Ben herkesten çok göğümüzde insansız hava araçlarının dolaşmasından gururluyum, teşekkür ederim fakat bunun koronavirüsten ölen insanlara, işsizliğe, ekonomiye ve refaha ne kadar faydası oldu? Ya diğer sorularımız? Örneğin işsizlik rakamları doğru mu? Üniversitelerimiz bilimsel olarak gerçekten gösterilmek istendiği kadar başarılı mı? Ekonomimiz, yayınlanan rakamlara göre neredeyse bir Almanya? Sahi den mi? Enflasyon gerçekten hala %20’lerin altında mı seyrediyor? Geçen sene kilosunu 10 TL ye aldığım bu sene 20-30 TL’den aldığım eriğe soralım mı gerçeği?
Sürekli kural değiştiren mızıkçı çocuklar gibi birileri girdilerle, verilerle oynayıp dururken gerçeği tespit etmek nasıl mümkün olacak? Gerçeği tespit etmeden, sorunu, sorunları tespit etmeden çözümleri nasıl üretebilirsiniz? İşlerin yoluna girmesini istiyorsak ucu kime dokunuyor bakmadan “Artık Yeter” deyip verileri olduğu gibi kabul etmek gerekiyor. Şimdi işinize gelmiyor olabilir ben de size bir veri vereyim. Ama bilin ki bu veriyi değiştirmeniz çok da mümkün olmayacak. “Sorunların büyüklüğünün verisi” sahte rakamların ardına saklanamayacak kadar çoğalmaya başladı. Haberiniz olsun. Sağlıklı günler dilerim.