Sokak hayvanların katliamı için hazırlanan taslak yasa meclis gündemine getiriliyor. Bütün derdimizin tasamızın bitip konunun sadece sokak hayvanları olduğuna ikna edilmeye çalıştığımız günlerdeyiz. Ve tek yolun uyutmak olduğu pompalanıyor.
Bu konu ile ilgili yazmaya devam edeceğim. O taslak yasadan vazgeçilene kadar yazacağım. Her gün, her yerde söyleyeceğim. Çünkü bulduğunuz çözüm değil, katliam. Ve evet hepinizin merhametinin sorguluyoruz. Hatta biliyoruz ki yaşayan, nefes alan hiçbir şeyi sevmiyorsunuz.
Evcilleştiremediğinizi öldürüyorsunuz. Tıpkı size uymayan herkesi uyuttuğunuz gibi.
Bu cümlelerim tüm partilere. Bu yasaya ses çıkarmayan, makul bulan herkes desteklemiş olacaktır. Ve günün sonunda elbet o canların hakkı gelip sizleri bulacaktır.
Evrende ancak ve ancak kendisine yer hakkı tanındığı sanan bu anlayış elbet bir gün son bulacak.
Tam size bu yazıyı yazarken Urla’da bir köpeğin kanlar içinde itile kakıla kancayla alınmaya çalıştığını gördüm. İşte tam olarak yarattığınız ortam bu. Zaten yasal zeminde bir cezası yoktu, şimdi legal hale getirme çabaları karşılığını buluyor.
Kısırlaştırma ve barınma hizmeti veremeyen, hiçbir lüksünden fedakârlık etmeyip ‘’uyutmayı’’ çare gören sizlerin bahçeleri bahar görmeyecek.
Deniz Akkaya ve kızı
Bir anne düşünün ki, kızını ders olması için çocuk esirgemeye veriyor. Ardından sosyal medya hesaplarında açıklama yapıyor. Ve bir dakika tereddüt etmiyor. Eski eşinin kötülüğünden, kızının yaptığını iddia ettiği şeylere kadar tüm özel hayatı ortada.
Öncelikle ne yaşanmış olursa olsun, belli ki çok büyük bir sorun var ilişkilerde. Kızıyla ilgili böyle açıklamalar yapmış olmasını aklım almıyor. O kızın tüm hayatı boyunca bu açıklamalar karşısına çıkacak. Ve belki de bir daha asla iyi bir ilişkileri olmayacak.
O kız ömrü boyunca sevilmediğini düşünecek.
Ya da suçu hep kendinde arayacak.
Ben bir anne değilim. Kimseyi bilmediğim bir his ile ilgili suçlayamam fakat bir evladım. Her zaman sevilen, ne olursa olsun günün sonunda güvenle anne babasının kucağında uyuyan bir kız çocuğuyum. Ve o güven duygusunun ilerleyen yaşlarda tüm hayatımı etkilediğini, kişiliğimi ve beklentilerimi belirlediğini iyi biliyorum.
Herkes anne baba olmalı mı sorusu tam olarak burada hayat buluyor.