“İkinci Yüzyılında tam demokrasi, kurulacak emeğin cumhuriyeti, Cumhuriyet sevdamızdır hanımlar beyler- ANA DÜŞÜNCE: Cumhuriyet en güzel derstir. YARDIMCI KİTAP: Kuvayı Milliye Destanı, Nazım Hikmet (Şair-Yazar HAYDAR ERGÜLEN)

Yer gök Cumhuriyet’ti. Cumhuriyetin değerleri, devrimlerini, yüce kurucusunu unutturmak isteyenlere şamar gibi indi Cumhuriyet kutlamaları.
Meydanlar, caddeler, sokaklar bayraklarla gelin gibi süslenmişti.
“Bayramların en bayramını” kutlamak için kendiliğinden muhteşem bir refleks gelişmişti.
“100 yıllık Destanımız” Cumhuriyet’i sonuna kadar sahip çıkacaklarını haykırdı yürekleri dipdiri milyonlar.
O Cumhuriyet ki, "kimsesizlerin kimsesiydi", asırlık mucizemizdi.
Biz o Cumhuriyet’ten asla vazgeçemeyiz asla!
“29 Ekim 1923’te doğan güneş hiç batmadı, batmayacak!”

WhatsApp Image 2023-10-30 at 22.56.29 (1)

xxx

“Cumhuriyet, ahlaki fazilete dayanan bir idaredir.
Cumhuriyet fazilettir.
Sultanlık, korku ve tehdide dayanan bir idaredir.
Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir.
Sultanlık, korku ve tehdide dayandığı için korkak, alçak, sefil ve rezil insanlar yetiştirir.
Aradaki fark bunlardan ibarettir.”
Meslek Kardeşim
Barış Terkoğlu,
Atatürk’ün bu konuşmayı öğretmenlere yaptığında “Cumhuriyetin daha iki yaşında bile olmadığını" belirtip katıldığımız
şu tespitte bulunmuş;
“Eski rejimin kalıntıları endişe üretmeye devam ediyordu.
Olur mu olmaz mı denilen bugün halen yaşıyorsa, Cumhuriyet devrimcilerinin tarihten hızlı koşan  iradesi sayesinde.
Kendini ayrıcalıklı sayanların gölgesinin yarattığı korkunun yırtılışının, hakimiyetin kalıcı olarak halka geçişinin yüzüncü yılı kutlu olsun.
Eksiği tamamlanacak, yaraları sarılacak, kırılanları onarılacak…
Eşitlik idealinin ateşi, korkunun buzdan iktidarlarını eritecek.
İlelebet Cumhuriyet! Yaşasın Cumhuriyet!”

xxxx

İstedikleri kadar
29 Ekim ruhunu görmezden gelsinler.
İstedikleri kadar
parantez arası desinler o destana.
İstedikleri kadar
“Dünyanın En Büyük Devrimcisi”ni, yüreklerimizin en sıcak yerinde sakladığımız Mustafa Kemal Atatürk’ü unutturmaya, itibarsızlaştırmaya çalışsınlar.
İstedikleri kadar
Atatürk yerine okçuluk şampiyonunu görsellerinde kullansınlar.(Şampiyon Okçu Mete Gazoz kendi sosyal medya hesabında Ata’nın kalpaklı bir fotoğrafını kullanıp  ‘Doğru kullanım şekli’ yazdı. Yakışanı yaptı.)
Cumhuriyet ışığının hiç sönmeyeceği, 
egemenliğin hakimiyetin gerçek sahiplerince;
örneğin İstanbul’un, Ankara’nın, Konya’nın meydanlarında, statlarda, salonlarda, metrolarda İzmir’de, Ayvalık’ta,  Milas’ın Pınarcık Köyü’nde, Tokat’ın Zile’sinin Çiftlik köyünde, Adana’da, Iğdır’da, Bodrum’un Gümüşlük’ünde, Trabzon’da, Bandırma’da, Muş-Varto’da, Kuşadası’nda, Manisa’da, Elazığ’da, Antalya’da, İskenderun’da, Afyon-Dinar’ın Çapalı köyünde, Denizli’de, Çorlu’da, Kastamonu’da, Antep’in Nizip’inde, Dubai’de, Kaliforniya’da haykırıldı. 
Ellerde ay-yıldızlı bayraklar, gerçek içten sevinçlerle…
Türkiye, Pazar günü Cumhuriyete ve Atatürk’e gerçekten olağanüstü sahip çıktı.

xxxx

Son söz yerine;
Cumhuriyetimizin 100.yılını görmek, yaşamak bahtiyarlığındayız.
“Büyük Şair’’in ressam dostu Abidin Dino’ya “Saman Sarısı”nda yazdığı gibi “…çok şükür çok şükür bugünü de gördüm / ölsem de gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstat…” dizelerindeki içten mutlulukla, karşılıksız sevgiyle!
Aydınlanma yolunda Cumhuriyet sevdalılarının kurucu felsefeye tükenmez inançla yüzyıllık mücadelesi kesintisiz sürecektir.
İkinci Yüzyılımız Kutlu Olsun…