Erdoğan’ın “Ekonomik Kurtuluş Savaşı veriyoruz” sözleri üzerine muhalefet fırsatı kaçırmadı ve “Erdoğan ve AKP’den Kurtuluş Savaşı veriyoruz” diye güzel bir yanıt verdi.
Bugünlerde kendimizi gerçekten Kurtuluş Savaşı öncesindeki gibi ‘çaresiz’ hissediyoruz. Oysa çare biziz ve ana sorun, demokrasiyi yeterince içselleştirememiş olmamız… Çözüm,gerçek ve zor olan demokrasiyi benimsemekte, tam bağımsızlıkta, yani Atatürk’te…
Köy Enstitüleri mimarlarından İsmail Hakkı Tonguç, Amerika’nın yaydığı ve bizim seçtiğimiz ‘kağıt ve sandık demokrasisi’ni şöyle tarif ediyor: “Okuma yazma bilsin bilmesin; toprağı, işi olsun olmasın, demagojiyle serseme çevrilen halk, bir sandığa elindeki kağıdı atar. Böylece kendi kendini yönetmiş sayılır.” Tonguç’ göre ‘gerçek ve zor demokrasi’ için halkın bilinçlenmesi ve demokrasiye doğrudan katkı yapması gerek.
Şimdi düşünelim… Yapılan anketler sadece iki ismin, Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu’nun, aday gösterildikleritaktirde yüzde 60’ın üzerinde bir oyla cumhurbaşkanı seçileceklerini gösteriyordu. Ancak Kılıçdaroğlu “Belediye başkanlarımızın görevlerine devam etmelerini istiyorum”dedi ve ardından anketler de tartışmalar da kesildi. Bir tarafta halkın yüzde 60’tan fazlası, diğer tarafta tek kişi; işte kağıt ve sandık demokrasisi bu… CHP içinden liderlerine karşı çıkan olmadığı gibi, basında da eleştiren sayısı azdı. Örneğin, Fatih Altaylı yazısında “Erdoğan sizi arasa ve ‘Verin Ankara Belediye Başkanlığını AK Parti’ye, ben de size Cumhurbaşkanlığını vereyim’ dese, bu teklifi kabul mü edersiniz, ret mi!”diye çok basit ve haklı bir soru sordu.
Neden Mansur Yavaş?
Benim ilk adayım da en yüksek oy potansiyeline sahip olduğuna inandığım Yavaş… CHP ve İYİ Parti seçmeninin neredeyse tümünü, HDP seçmeninin büyük bölümünü kucaklayacak, MHP ve AKP’den önemli ölçüde oy çalacak bir aday. Evet, aday olduğunda koltuğunu bırakması gerekiyor ama Cumhurbaşkanlığı kazanıldıktan sonra, yerel seçimlerin yenilenmesi ile sadece Ankara değil, birçok belediyegeri alınacak, haksız ve hukuksuz biçimde kayyum atanan belediyeler de hak sahiplerine geçecek.
Üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir konu daha var. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak kişi, başta ekonomi, çözülmesi gereken birçok acilve önemli sorunu kucağında bulacak; bunedenle,seçilecek kişinin sorunları başarıyla çözme deneyimi olması, çok ama çok önemli. Diğer bir konu ise uygun zamanlama ileparlamenter sisteme dönüş. Bu açılardan bakınca, Mansur Yavaş’ın en uygun aday olduğu, halkta heyecan ve kenetlenme yaratacağı ve Erdoğan’ı erken seçime zorlayacağı son derece açık.
Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun yanında İmamoğlu'na söylediği “Bu çalışma performansınızın devamını dilerim ki Cumhurbaşkanlığı seçiminde lazım” sözleri son derece anlamlıydı. Birçok CHP seçmeninin bile, aday olduğu taktirde oy vermeyeceklerini söylediği Kılıçdaroğlu, umarım bunu aklından bile geçirmez ve Yavaş’ı aday gösterir. Diğer muhalefet partilerinin, İmamoğlu, Soyer, Büyükerşen gibi başarılı büyükşehir belediye başkanlarının da destekleriyle kenetleniriz ve bu Kurtuluş Savaşı’nı tez zamanda kazanırız; önceki yerel seçimlerde olduğu gibi…
Yazdıklarıma inanıyorsanız, siz de demokratik haklarınızı kullanın ve düşüncelerinizi yüksek sesle dile getirin, lütfen. Her şeyin tekrar güzel olmasına katkı sağlayın…