Greta Tintin Eleonora Ernman Thunberg adını duydunuz mu hiç?
Duymadıysanız, bu güzel insanı ben tanıtayım size.
Thunberg, henüz 16 yaşında İsveçli bir kız. Bu küçük kız, geçtiğimiz yılın Ağustos ayında iklim için okul grevi yaparak dünya çapında medyanın dikkatini çekmeyi başardı.
Greta, ülkeleri iklim değişikliği ile sözde değil fiilen savaşmaya çağırdı. Bu çağrı belki siyasetçileri ve iklim değişikliğinden direkt sorumlu olan dünya devlerini şimdilik harekete geçirmeye yetmedi ama gençlerde farkındalık yarattı.
Greta geçtiğimiz günlerde BM İklim Zirvesi’nde de konuştu. Dünyamızı ve geleceğimizi ne cüretle mahvedersiniz, diye seslendi siyasilere.
Greta’nın yaktığı meşale bu sene harlandı. 20-27 Eylül tarihleri arasında; Amerika Birleşik Devletleri’nden Avustralya’ya, Hindistan’dan Tayland’a, Fransa’dan Türkiye’ye kadar dünya genelinde 139 ülkede, başta gençler olmak üzere doğayı ve dünyayı sevenler iklim grevindeydi…
Pankartlar hazırlandı, eylemler yapıldı. Çeşitli etkinliklerle iklim değişikliği gerçeğine dikkat çekilmeye çalışıldı.
Türkiye’de de büyük şehirlerde eylemler gerçekleştirildi. İstanbul'da "Sıfır Gelecek" kampanyası başlatıldı ve gençler iklimi değil sistemi değiştirmek için sokağa çıktı. İzmir’de de anlamı büyük ama çapı küçük eylemler vardı.
***
Açık konuşmak gerekirse, ülkemizde bu yıl için katılım ve medya desteği istenilen seviyede değildi. Ama bu daha bir başlangıç; ve her başlangıç gibi çok değerli.
Umudumuz; Küresel İklim Hareketi’nin çığ gibi büyüyerek dünyanın dört bir yanına yayılması…
Bu hareketin büyümesi çok önemli çünkü hala dünya nüfusunun önemli bir kısmı küresel iklim tehlikesinin yeterince farkında değil.
Çoğu insan, “1-2 derece hava ısınacak diye olayı bu kadar büyütmeye gerek yok” kafasında…
Kelebek etkisi denilen hadiseden bihaberiz sanırım.
Kelebek etkisi; küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğuracağını anlatan bir tabir.
Bir kelebeğin kanat çırpması kocaman bir kasırgaya neden olabiliyorsa, dünya genelinde hava sıcaklıklarının birkaç derece artmasının nasıl sonuçlar doğurabileceğini, bir düşünün.
Yok olabilecek bitki, böcek ve hayvan türlerini düşünün. Bu yok oluşların neden olabileceği domino etkisini aklınıza getirmeye çalışın.
Okyanus sularının yükselmesinin, yüzde 70’i sudan oluşan dünyamız için ne anlama gelebileceğini hayal edin.
Küresel ısınma ilk kez telaffuz edildiğinde, kimse ciddiye almamıştı… Çünkü teoride gerçekleşmesi yüzyıllar alacaktı. Ama insanoğlu sağ olsun, küresel ısınmanın vadesini hızlandıracak her şeyi yapıyor. Eğer tüketim çılgınlığına, kaynakları hor kullanmaya, fosil yakıtlarda ısrar etmeye, toprağa, ağaca değil betona yatırım yapmaya devam edersek küresel ısınmayı torunlarımız değil bizzat bizler göreceğiz.
***
Kelebek etkisini illa ki olumsuz düşünmeyin. Bir kelebek kasırgalara neden olabiliyorsa, bir insan da o kasırgaları durdurabilir.Elbette devletlerin, ülkeleri yöneten iktidarların, sanayi devlerinin artık fark yaratacak adımlar atması gerekiyor ancak bizler de bireysel anlamda değişim hareketine katılabiliriz. Kendimizden ve çevremizden başlayarak, yaşam alışkanlıklarımızda küçücük değişiklikler yaparak büyük sonuçlara katkı koyabiliriz.