Olumlu ya da olumsuz çekmek eylemini sık kullanırız yaşamımızda.

Kulağını çekmek, kafayı çekmek, kahır çekmek, zorluk çekmek, çile çekmek, dikkat çekmek, güçlük çekmek, sopa çekmek, sorguya çekmek, temize çekmek… Örnekleri çoğaltmak olanaklı. Bence bu haftanın en güzel haberi Cumhuriyetimizin 100'üncü onur yılını halkla doya doya içimize çekmekti…                                                        

Halk Cumhuriyetine sahip çıktı… Bilinçle, bilgiyle, akılla, çağdaşlıkla, düşünle, kitapla, okumayla, inançla daha çoğuna…

                                                      ***

Bu güzel haberlerin yanında çatlak haberler de yansıdı sosyal medyadan, yazılı-görsel basından.

Sıcak haber: “2023 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü"ne; bilim alanında Süleyman Uludağ, kültür alanında Ali Birinci, müzikte Emel Sayın, resimde İlhami Atalay, karikatür alanında Hasan Aycın, sinemada Sami Şekeroğlu, dijital sanat alanında Refik Anadol, mimaride Sinan Genim, edebiyatta Nazan Bekiroğlu” değer görülmüş!

Vefa Ödülleri de Attila İlhan, Barış Manço, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Muhsin Ertuğrul, Samiha Ayverdi arasında paylaştırılmış!

Sahi, ilahiyatçı, bilim  insanı (!) Süleyman Uludağ kültür-sanat alanında ne büyük işler yapmış acaba?

Tüm ülke Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl coşkusunu yaşarken; AKP Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir sosyal medya hesabından, “Siz zumba ve valsla oyalanadurun, biz buradan devam…” diyesi olmuş! Gerisinde gizlediği sözlerle hinlik ediyor!

Bir ilginç haber daha: “İsmailağa cemaatinin sosyal medyada önde gelen adlarından, Müdafa-i İslam hareketinin başındaki Erdem Özveren yaptığı paylaşımla Cumhuriyet'i hedef aldı.”

Bu yoz aymaz adam cumhuriyetle nelerin yok edildiğini (!) şöyle sıralamış: “Hilafet yıkıldı,  alimler asıldı, medreseler kapatıldı, ezan değiştirildi, islam harfleri yasaklandı, camiler ahır oldu, kâbe arabın olsun. Bize 'ÇAN'kaya yeter denildi ve Cumamız Hristiyanlar gibi Pazar oldu. Zulüm 100 yaşında…”

Acaba erdemsiz bu kişi, Cumhuriyet olmasaydı, böyle bir ada sahip olabilir miydi? Zaten o kadar iğreti duruyor ki bu ad onda, erdem sözcüğü ne acı çekiyor kim bilir!

                                                      ***

Bence Orhan Baykal dostum haklı. Boşuna yeni kitabının adını “Ne Çektin Be Türkiye” diye koymadı. (*) Söylemiyle, çağrışımıyla bizi Türkiye’nin gerçeklerine, açmazlarına, çelişkilerine, sorunlarına laf ola beri gele diye katmadı.

Orhan Baykal 8 yıldır 9 Eylül Gazetesi'nde yazıyor. Bine yakın yazıları arasında yaptığı özenli seçimle Türkiye’nin siyasal, sosyal, ekonomik gerçeklerine, Atatürk devrimlerine,  cumhuriyet değerlerine dokunuyor. Dili, anlatımı, seçtiği konuları, gündeme yaklaşımları, olaylara bakışı, akıcı diliyle bence bu kitabı okumadan geçmeyin derim.

(*) Ne Çektin Be Türkiye, Pagos Y. Haziran 2023, 250 sayfa