Fiyatlardan memnun olmayan üreticiler, musalla taşına insan şeklinde kuru üzüm koyup, cenaze namazı kılmıştı..

Zabıtayı protesto eden boyacı çocuklar, sandıklarına "Kalleş Zabıta", gibi yazılar yazarak eylem yapmıştı..

Fiyatların düşürülmesini protesto eden sütçüler orta yerde süt banyosu yapmıştı..

Marmaris'te tiyatro salonu bulamayan sanatçılar denizde oyun sahnelemişti..

İlçedeki bozuk yollara dikkat çekmek isteyen Yüksekovalı şoförler, kasislere fidan dikmişti..

Alacakları ödenmeyen Gebzesporlu futbolcular 5-0 kazandıkları maçın ardından formalarını protokol tribünü önünde çimlere sererek yaşadıkları haksızlığı dile getirmişti..

Üst geçit merdivenleri çalışmayınca mahalle sakinleri imam getirip dua ederek yetkililerin dikkatini çekmişti..

Haklı davalarda yapılan bu eylemler sonuç verdi mi bilmem ama yine de kamuoyunda ses getirmişti..

Buradan konuyu nereye getireceğim, elbette hakemlere..

Özellikle son dönemde hakemlere neler neler yapılıyor ama onlardan tık yok..

Tamam hakemlerimiz özellikle iki sezondur kesinlikle istenilen düzeyde değil..

Bir kısmının bu meslekte bir geleceği olmadığı ortada..

Büyük bölümünün çok belli ki, maç sırasında aklı başka yerde..

Her hafta yapılan fahiş hatalar da ortada ama bu sorun sadece hakem odaklı mı? 

Futbol iklimimizin bu çıkmazda hiç mi payı yok?

Bunun cevabını size bırakıyorum..

Diğer yandan hakemlerin ve onları yönetenlerin derin sessizliğine de anlam veremiyorum.

Örneğin bir gazeteci hakem camiası için "İçerde çete var" diyor..

Kırmızı bültenle aranan eski bir futbolcu müsveddesi, sözde spor programında hakaretler yağdırıyor..

Başka bir örnek; sosyal medyada yine bir hakemin bağlı bulunduğu derneğe yüksek miktarda bağış yaparak maç aldığı iddia ediliyor.. 

Bir hakemin milletvekili torpiliyle üst klasmanda görev yaptığı kulaktan kulağa dolaşıyor..

Eski hakem hocaları her hafta Süper Lig hakemlerinin adeta içinden geçiyor..

Bir teknik direktör, genç bir hakeme kameralar önünde "Benim aleyhime penaltı verirsen, bir daha bu statta maç yönetemezsin" diyor..

Başka bir teknik adam kendi oyununa bakacağına başarısızlığın sebebi olarak rakibinin hakemler tarafından kollandığını diline pelesenk ediyor..

Daha geçen hafta bir futbolcu hakemin yüzüne karşı küfür ediyor..

İnanın örnekleri çoğaltmaya kalksam bu sütunlar yetmez..

Hepsi bir yana son olarak ülkede futbolu yönetenler Süper Lig'in ikinci yarısında tüm maçlarda yabancı VAR hakemlerinin görev yapacağını belirterek, hakem camiasına karşı olan güvensizliği adeta zirveye taşıyor..

Peki bütün bunlara karşı hakem camiasının ortaya koyduğu tek bir tepki, tek bir isyan, tek bir eylem var mı? 

Yok..

Tüm hakemlere sesleniyorum; Maçlardan kazandığınız üç- beş kuruş kesinlikle bir susma sebebi olmamalı..

Eğer hakemlerimiz, bütün bu yapılanları sineye çekip, onurlu bir duruş ortaya koyamazsa Türk hakemliğini giydikleri gömlekten çok daha "kara" günler bekliyor demektir..